

Tiroid nodülleri, tiroid bezi içinde oluşan katı veya sıvı dolu kitlelerdir. Tiroid nodülleri oldukça yaygındır ve genellikle iyi huyludur. Çoğu nodül herhangi bir belirtiye neden olmazken, bazıları tiroid hormon üretimini etkileyebilir veya büyüyerek baskıya yol açabilir. Nodüller genellikle kadınlarda daha sık görülür ve yaşla birlikte yaygınlığı artar.
Nedenleri:
Tiroid nodüllerinin oluşumunda çeşitli faktörler rol oynar:
• İyot eksikliği: İyot, tiroid hormonlarının üretimi için gereklidir ve eksikliği nodüllerin oluşumuna yol açabilir.
• Hashimoto tiroiditi: Bu otoimmün hastalık, tiroid bezinde iltihaplanmaya ve nodül oluşumuna neden olabilir.
• Genetik faktörler: Ailede tiroid nodülü veya tiroid kanseri öyküsü olan kişilerde daha sık görülür.
• Tiroid tümörleri: Nadir durumlarda, nodüller malign (kanserli) olabilir.
Belirtiler:
Çoğu tiroid nodülü belirti vermez ve genellikle başka bir nedenle yapılan görüntüleme sırasında fark edilir. Ancak bazı durumlarda şu belirtiler görülebilir:
• Boyunda fark edilen bir şişlik
• Yutma veya nefes almada zorluk
• Ses kısıklığı
• Aşırı hormon üretimi durumunda hipertiroidizm belirtileri (çarpıntı, kilo kaybı, sinirlilik)
Tanı:
Tiroid nodüllerinin değerlendirilmesi için aşağıdaki yöntemler kullanılır:
• Fizik muayene: boyunda bir kitle hissedilebilir.
• Kan testleri: TSH, T3, T4 seviyeleri ve tiroid antikorları ölçülür.
• Tiroid ultrasonu: Nodüllerin boyutu, yapısı ve şüpheli özellikleri değerlendirilir.
• İnce iğne aspirasyon biyopsisi: Nodülün kanserli olup olmadığını anlamak için hücre örneği alınır.
Tedavi:
Tedavi, nodülün boyutuna, işlevine ve malignite riskine bağlıdır:
• Takip: İyi huylu ve küçük nodüller düzenli ultrasonlarla izlenir.
• İlaç tedavisi: Hipotiroidi veya hipertiroidiye neden olan nodüller hormon ilaçlarıyla tedavi edilebilir.
• Cerrahi: Büyük, baskı yapan veya kanser şüphesi taşıyan nodüller cerrahi olarak çıkarılır.
• Radyoaktif iyot tedavisi: Hormon üreten nodülleri küçültmek için kullanılabilir.
Sonuç:
Tiroid nodülleri genellikle zararsızdır, ancak düzenli takip ve değerlendirme gerektirir. Kanser riski düşük olsa da, erken teşhis ve tedavi komplikasyonları önlemek için önemlidir.